Ana içeriğe atla

‘’Aslında istediğimiz hayat bu mu?’’

ROGER WATERS’IN YENİ ALBÜMÜ


Pink Floyd’un kurucusu Roger Waters, 1992’de yayınladığı ‘Amused to Death’den (Ölesiye Eğlence)  25 yıl sonra ilk stüdyo albümü ‘’İs this the life we really want’’ı (Aslında istediğimiz hayat bu mu?) 2 Haziran 2017 tarihinde çıkaracağını duyurdu.
Yeni albümde yer alan şarkılardan ikisi, ‘’Crystal Clean Brooks’’(Cam Gibi Parlak Dereler) ve ‘’Smell The Roses’’ (Gülleri Kokla) şimdiden youtube’da yayınlanıyor. Albümde yer alan diğer parçalar şöyle:
"When We Were Young" (Biz gençken)
"Déjà Vu" (Daha önce görülmüştü)
"The Last Refugee" (Son Mülteci)
"Picture That" (Tasvir Et Şunu)
"Broken Bones" (Kırılmış Kemikler)
"Is This The Life We Really Want?" (Aslında istediğimiz hayat bu mu?)
"Bird In A Gale" (Fırtınada Bir Kuş)
"The Most Beautiful Girl" (En Güzel Kız)
"Wait For Her" (Bekle O Kadını)
"Oceans Apart"  (Okyanus Bir Yana)
"Part Of Me Died" (Bir Yanım Öldü)

Albümde yer alan ‘‘Crystal Clean Brooks’’ parçasının sözlerinin hızlı ve serbest çevirisi aşağıda:

Cam gibi parlak  derelerde
(Crystal Clear Brooks- Roger Waters)
Dinlemek için: https://www.youtube.com/watch?v=Rl_f_zNh4GU

Zamanı geldiğinde
Son günün şafağında
Sıcacık flüt ezgileriyle
Memleketin sarp kayalıklarında
Uçuşan yanık kağıt parçaları gibi
Kutsal fermanlar berhava olduğunda
Ve akil insanlar kabul eder
Aslında birden fazla amaç olduğunu

Birden fazla yol olduğunu
Birden fazla kitap olduğunu
Birden fazla balıkçı olduğunu
Birden fazla çengel olduğunu

Kediler yitirince hepten derilerini
Ve balık takılınca oltaya
Savaş ağaları
Artık bizim ağamız olmayınca  

Eski dostlar içerken viskilerini
Verandanın orada
Yoldaşlarımızın şerefine kaldırdılar kadehlerini
Onlar ki düşürmemişlerdi meşaleleri
İyi bir şey yapmış olacağız
Güneş batarken 
Şunu söyleyebilirsek eğer:

Bu son günde
Hiç teslim olmadık
Elimizden geleni yaptık
Bu sayede çocuklar gidip balık tutabilecek
Cam gibi parlak derelerde

Bu son günde
Hiç teslim olmadık
Elimizden geleni yaptık
Bu sayede çocuklar gidip balık tutabilecek
Cam gibi parlak derelerde
(SON/RD)





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SİVİL DİKTA VE MEDYA

Analitik Bakış'ın sorularına yanıtlar: 1) ‘Sivil dikta’ iddialarının 20 yıl önce de yine medyada, Hürriyet’in manşetiyle yer aldığı basına yansıdı. Medyanın bu süreçteki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? RD: ‘Sivil Dikta’ sözcüğünün 20 yıl önce DENİZ BAYKAL tarafından sarfedilmiş olması manidar. Askeri diktatörlüklere pek ses çıkarmayanlar, sivillikten çok hoşlanmaz. Sivil sözcüğü bizde, Türkçe’de çoğu zaman yanlış kullanılıyor. Sadece ‘’asker’in karşıtı’’ imiş gibi algılanıyor. Oysa ki Latince kökenli sivil sözcüğünün mesela fransızcadaki anlamı ‘Uygar’; ‘civilisation’ da uygarlık yani medeniyet. 20 yıldır medyada sivil/askeri bağlamlarda dikta meselesi hala tartışılıyorsa, bu memlekette demokrasinin düzeyi konusunda karamsar bir konumdayız demektir. Medya ise, özellikle egemen/yaygın medya ise, siyaset/askeriye/ekonomi ve ideolojiden özellikle de bu dört kutbun iktidar kulelerinden bağımsız ol(a)madığı için, son 20 yılda sivil ya da askeri dikta konusunda öyle elle

İKİ DÖNEM, İKİ GAZETECİ, İKİ KİTAP

  Nilay Karaelmas ve Timur Soykan İKİ DÖNEM, İKİ GAZETECİ, İKİ KİTAP İlki 1970-90 dönemini, ikincisi bugünkü medya ortamını anlatıyor. Çok değişiklik pek az gelişme var. Hatta işler kötüye gidiyor. Ragıp Duran Nilay Karaelmas’ın ‘’Sosyal Medya Öncesi 1970, 1980, 1990 yıllarında Gazetecilik’’ (SBFBYYO-DER, Ankara 2023) başlıklı kitabı ile Barış İnce’nin Timur Soykan’la yaptığı nehir söyleşi çalışması ‘’İyi Gazetecilik, İyi ki Gazetecilik’’i (DeliDolu, İzmir, 2023)   eşzamanlı olarak okudum. Birincisi 120, ikincisi 111 sayfa. Her iki gazetecinin kalemi/söylemi, uslubu rahat, düzgün, akıcı olduğu için bir oturuşta okunabilecek kitaplar. İki ayrı dönemde muhabir olarak görev yapmış, uzmanlık alanları farklı iki gazetecinin gözlem, anı ve mesleğe ilişkin değerli değerlendirmeleri var iki kitapta. 60+ meslekdaşların Soykan’ın kitabını,   yaşı -30 olan gazetecilerin de özellikle Karaelmas’ın kitabını okumalarında yarar var. Böylelikle gençler mesleklerinin yakın geçmişi hakkında b

YÜZ YILLIK AMA YÜZÜ YOK CUMHURİYET’İN

Derin ve ayrıntılı bir muhasebeye girişip,  Cumhuriyet’in yani son yüzyılın olumlu ve olumsuz yanlarını irdeleyip tartışacağımıza, geçmişle yüzleşeceğimize, kutlama törenleri saplantısına çakıldık kaldık. Lider kültündeyiz hala. Tek Adam rejiminin sinsi Cumhuriyet ve Atatürk karşıtlığı, Türk akademiasını, medyasını, STK’larını ve holdinglerini iyice Kemalperver hatta Kemalperest hale getirdi. Mutsuz ve çıkmaz, melankolik ve demode bir aşk!   Ragıp Duran   Siyasal İslam’ın yani Erdoğan rejiminin bu yıl Cumhuriyet’in ilanının 100. yılını kutlama etkinliklerini, Filistin yası bahanesiyle iptal etmesi hakiki, sahte, konjonktürel ve yapısal Kemalistleri, bu arada toplumun önemli bir kesimini fena halde kızdırdı. Rejim, 100. yıl için zaten kasıtlı olarak hiçbir hazırlık yapmamıştı, İsrail’in Gazze saldırısı olası etkinlik ve törenleri iptal etmek için iyi bir bahane olarak kullanıldı. Ne var ki, sözümona muhaliflerin, iktidarın bu hamlesine karşı çıkarken öne sürdükleri gerekçelerd